parapsikoloji,kuantum,düsünme,bilim,islam,ilim,tasavvuf gibi konularda iceriklerin paylasıldıgı bir ortam..

test

Son Yazılar

Post Top Ad

Your Ad Spot

23 Temmuz 2016 Cumartesi

Madde ve enerji


Tüm maddeler, belli titreşimlere sıkıştırılmış enerjilerdir.
Fiziksel bedenimiz dediğimiz organik varlığımız, bu dünyadaki yaşamını 5 duyu ile yönetir. Görme, duyma, koklama, tat alma, dokunma duyularımızın tamamı, birbirlerine benzer bir işleyişe sahiptirler. Dışarıda var olduğunu düşündüğümüz nesnelere ait, ses, koku, tat, görüntü, sertlik gibi özellikler, sinirlerimiz vasıtasıyla beyindeki duyu merkezlerine aktarılırlar. Beyne ulaşan bu etkilerin tamamı, elektrik sinyallerinden ibarettir. Biz insanlara doğumumuzla beraber, 5 duyumuzla algılayabildiğimiz şeylerin var oldukları, gözle görülmeyen şeylerin, gerçek olmadığı öğretilmiştir. Yaşamımızdaki herşey tamamen beş duyumuzun bize sunduğu algılardır.
Evrende varolan her şey enerjidir. Albert Einstein
Bilimin de gösterdiği gibi, dışarıdaki nesnelerin kesin olarak var olduklarını ispatlamak mümkün değildir, bilim bize içinde yaşadığınız dünyanın, aslında beynimizde algılanan, bir hisler bütünü olduğunu ispatlayabilir. Yani beynimizde algıladığımız hislerin, kafamızın dışında bir varlığı olduğunu düşünmek için, bilimsel hiçbir delilimiz yoktur. Gerçek sadece beynimiz tarafından yorumlanan elektriksel sinyallerdir. Beynimiz bilgiyi alır ve ona şekil verir. Resmin orada olmasından ziyade beynin onu resim olarak yorumlamasıdır. Görme sırasında, şimdi okuduğunuz bu kitap sayfasından yansıyan ışık demetleri (fotonlar) gözün arka tarafındaki retinaya ulaşır ve burada bir dizi işlem sonucunda, gözünüzün retina hücreleri tarafından, elektrik sinyallerine çevrilirler. Gözdeki optik sinirler ile iletilen bu sinyaller, sayfanın tüm özellikleri hakkındaki bilgileri, beynin görme merkezine taşırlar. Burada yorumlanan sinyaller, anlamlı bir bütün haline getirilir, böylece sayfanın görüntüsü beynin içinde yeniden inşa edilir. Beyin bunu saniyenin 10 da 1 i gibi bir zaman içinde toparlar ve bir araya getirir, ve bu şudur diye size algılatır. Bu sinyaller, sinirler vasıtasıyla beynin görme merkezine iletilir. Ve biz de, birkaç santimetreküplü k görme merkezinde eni, boyu, derinliği olan bir dünya algılarız; Göz sadece kendisine gelen ışığı, elektrik sinyaline çevirmekle görevlidir.
Zihninizde oluşan bu görüntünün gerçekleri yansıtıp yansıtmadığından veya maddesel bir karşılığı olup olmadığını bilemezsiniz. Dünyayı bir ışık demeti olarak algılıyoruz, bu yüzden de bu algılara bakarak maddeyi mutlak gerçek zannetmek büyük bir yanılgıdır. Beynimizin dışında renkler yoktur, ışık da yoktur. Sadece elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar şeklinde hareket eden bir enerji vardır. Aynı şekilde sayfayı tutuğunuzda el derisindeki sinirler uyarıldığından, bu uyarılar elektriksel sinyaller halinde beyne gönderilirler. Beyindeki dokunma merkezine ulaşan bu mesajlar sertlik, yumuşaklık, sıcaklık, soğukluk gibi hisler olarak algılanır. Aynı durum diğer duyular için de geçerlidir. Ses havada basınç dalgaları oluşturur. Bu dalgalar iç kulakta bulunan tüycükleri uyarır, ve bu titreşimler elektriksel uyarılar şeklinde beyninizin ilgili merkezine gönderilir. Bu sinyallerin beyinde yorumlanması neticesinde ses duyduğunuz hissini yaşarsınız.
Beynimizin dışındaki dünyada sadece titreşimler vardır. Bu titreşimler ise yalnızca kulaklarımız ve beynimiz tarafından sese dönüştürülür. Yani, işitecek bir kulak ve beyin olmadığı sürece, ses de yoktur. Koku algısı da aynı şekilde beyinde oluşur. Bir maddeden yayılan kimyasal moleküller, burundaki koku algılayıcılarını uyarır ve burun tarafından elektrik sinyali olarak, yorumlanmak üzere beyne iletilirler. Bizler sonsuz gerçeklik içinde, kendi gerçeğimizi yaratıyoruz ve, çoğumuz bunun farkında bile değiliz.
2 atom altı parçacığı aldığımızda, örneğin 2 elektron, bir tanesine yaptığınız etki ne kadar uzakta olursa olsun, diğerini de etkiler. Madde için bir araya geldikten sonra, ayrılsalar bile enerjileri orada olup, onları bağlamaktadır. Elektronlar arasında ayrılık olmadığı gibi insanlar arasında da ayrılık yoktur.

Herşey birbiri ile bağlantılıdır. En büyük sır bireyselliğin bir illüzyon olduğudur. İllüzyon zihinlerimizin nasıl algıladığıdır. herkesin illizyonu kendi zihninden gelir.

Tüm maddeler, belli titreşimlere sıkıştırılmış enerjilerdir, hepimiz kendini öznesel olarak deneyimleyen tek bir bilinciz, ölüm yok, çünkü hayat yanlızca bir rüya ve biz kendimizin hayaliyiz.

ıllüzyonun kaynağını dışarılarda aramak yanlızca zaman kaybıdır çünkü sizin illüzyonunuz yanlızca sizin içinizdedir, sizin zihninizin içindedir. Sonsuzluk ise zihnimizin ve varlığımızın sınırıdır.
Petek Kitamura


kaynak:
http://www.ilkerdurmaz.com/#!madde-enerji/c1bar

© ilker durmaz2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar

Post Top Ad

Your Ad Spot

Sayfalar